3 Şubat 2015 Salı

Viyana!!


           


Herkese merhaba!
Kısa bir aranın ardından gezi yazılarıma Viyana'yla devam ediyorum.Viyana'ya Bratislava'dan yaklaşık bir saatlik yolculuk sonrasında ulaştık.Aynı gün içinde iki güzel şehri gezme fırsatı yakalamış olduk böylece.
Viyana ayrı bir güzel geldi bana, sokaklar ,evler,binalar hepsinin bir hoşluğu vardı.


Viyana'daki ilk durağımız Hunterwasser Evleri oldu.Bu evler maddi durumu genele göre daha düşük insanlar için yapılmış ve ünlü mimar Hunterwasser evleri bu şekilde tasarlayarak ilgi çekilmesini sağlamış.Evlerin tam karşısında ''Hunterwasser Village'' isminde hediyelik eşya satan dükkanların bulunduğu bir pasaj (bizim deyimimizle) bulunuyor.Ancak fiyatlar Viyana'nın genelinde olduğu gibi burda da yüksek.

''Hunterwasser Village''de bulunan dükkanlarda çektiğim fotoğraflardan:





 Bir sonraki durağımız Viyana'nın ünlü meydanı Stephansplatz oldu.Bu meydanda Viyana'nın simgesi haline gelen  Aziz Stephan Katedrali bulunuyor.Katedral gerçekten çok görkemli ve şaşırtıcı derecede büyük.


Rehberimiz bu noktada bize serbest zamanımızı verdi ve birkaç arkadaşımla Viyana sokaklarında dolaşmaya başladık.İlk durağımız ''Billa '' adındaki market oldu.Bu marketten çok bir şey almadık ama sonradan almadığımıza pişman olduk.Gezdikçe tecrübe etmiş olduk biz de çikolata ve abur cubur fiyatlarnı. 





Marketten çıktıktan sonra ''Kartner''caddesi boyunca gezmeye başladık.Özellile hediyelik eşya satan dükkanların pahalı olduğunu söyleyebilirim bu caddede.Magnet fiyatları 5 Euro civarındaydı örnek vermem gerekirse.Diğer ünlü mağazalarda ise fiyatlar ortalama olarak aynıydı veya pahalıydı.Kıyafet bakmak için girdiğim ''Forever 21'' mağazasından kendime göre kıyafet bulamayınca 2Euroya saç tarağı aldım :)

Viyana'da ne yediğime gelirsek; ünlü şinitzelinden aç olmadığım için tam bir menü yemesem de tadına baktım ve beğendim.Daha sonra köşe başındaki ''Aida-Cafe Konditorei''ye gittik.Viyana'nın ünlü yiyeceğini sorduğumuzda bize ''Sacher '' ve ''Apfelstrudel'i gösterdiler.Ben tercihimi içi elmalı dışı milföye benzeyen Apfelstrudel'den yana kullandım.

Akşam ise tur bizi bir Türk restoranına götürdü,orda da İzmir köfte ve pilav yedik.Yemekten sonra restorantın karşısındaki Türk marketinden bir şeyler alıp otelimize döndük.

 



Viyana'nın ikinci gününde Schönbrunn Sarayı'na gittik.Hava o kadar soğuktu ki koşa koşa sarayın etrafını gezip otobüse döndük.Sarayın yapılma hikayesi o kadar ilginç ki kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.



Viyana'dan otobüsümüze binerek Prag'a doğru yola çıktık,dört saatlik yolculuğun ardından Çek Cumhuriyet'ine vardık ve Prag sokaklarını gezmeye başladık.
Bir sonraki post Prag üzerine olacak,şimdilik hoşçakalın!!











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder