22 Ağustos 2015 Cumartesi

Ayvalık Mutluköy Nostalji Köy Kahvaltısı

Merhaba!
Bildiğiniz gibi yazlıktan döndüm,ordayken internet sorunu yaşadığım için paylaşacaklarım fazlasıyla birikti.Tüm hevesimle döndüğüme göre bir günde iki post yayınlayabilirim bence :)
Sizlere Ayvalık Mutluköy'de yaptığımız kahvaltıdan bahsetmek istiyorum.
''Mutluköy Nostalji Kahvaltısı" adındaki işletme gerçekten köyde olduğunuzu hissettirecek şekilde ağaçlığın içinde bulunuyor.Kahvaltı masalarının bulunduğu yerin hemen alt kısmında da ahşap ve taş evler var. Evlerin karşı tarafında da bir havuz bulunuyor.Bu yüzden Nostalji Tatil Köyü olarak duymuş olabilirsiniz burayı.
Bunların dışında eski eşyaların sergilendiği bir Nostalji Müzesi, bir de birkaç hayvanın bulunduğu mini bir hayvanat bahçesi yer alıyor işletmenin içinde.


Kahvaltıya gelecek olursak, öncelikle belirtmeliyim ki eğer yolunuz düşerse bizim yaptığımız hatayı yaparak haftasonu gitmeyin.Haftaiçinde de rağbet gören Mutluköy kahvaltısı, haftasonu ızdıraba dönüşebiliyor.Neden derseniz, sipariş verdikten sonra 45 dakika bekledik biz pazar günü yoğunluğu sebebiyle.
Diğer bir önerim ise kaç kişiyseniz bir eksilterek sipariş verip,sayınız kadar servis açtırmanız çünkü her şeyden bol bol geliyor.Biz dört kişiydik ve üç kişilik kahvaltı söyledik,  buna rağmen çoğu şey kaldı.
Kahvaltıdaki bütün çeşitleri tatmaya özen gösterdim, gerçekten hepsi birbirinden lezzetliydi.Beklememize değdiğini söyleyebilirim.Üç kişilik kahvaltı için ekstralar almamıza rağmen elli tl civarı bir ödeme yaptık.Gelen kahvaltıya göre gayet uygun bir fiyat olduğu kanısındayım.Eğer bizim gibi kahvaltı sever bir aileyseniz memnun kalacağınızı düşünüyorum. :)

Mini hayvanat bahçesinden fotoğraflar




Söylemeden geçemeyeceğim, bir de bir deve vardı bu hayvanların yanında hali gerçekten içler acısıydı.Umuyorum gerekli bakımları en kısa zamanda yapılır sorumluları tarafından.

Şimdilik söyleyeceklerim bunlar, yolunuz düşerse uğrayıp güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz.Bir sonraki postta görüşürüz!

Motivasyon Kaynakları!



Herkese merhaba!
Yazlıktan döndüm,İstanbul'dayım!
Nihayet blogumla dilediğim gibi ilgilenebileceğim için mutluyum.Yaz tatilimizin on dört gün uzamış olması da ayrı bir mutluluk kaynağı tabii :)
Bu postumda uzun zamandır paylaşmak istediğim güzel mi güzel,cici mi cici,yazmaya kıyamadığım defterlerimi paylaşacağım sizlerle.



Öncelikle belirtmeliyim ki ben bu defterlere yazmaya kıyamıyorum,nasıl kıyacağım onu da bilmiyorum.Büyük boy iki defter İngiltere'de yaşayan kuzenimden,küçük olan ise ablamdan hediye.Büyük olan defterlerin markası ''Paperchase''.Küçük olana ise Accessorize'dan,rahatlıkla ulaşabilirsiniz.


Kırtasiye malzemeleri benim için ders çalışırken önemli motivasyon kaynakları ama bu kadar güzel defterleri de ders notlarıyla doldurmaya vicdanım elvermiyor. Bu yüzden günlüğüm bittikten sonra puantiyeli olana günlük olarak başlamayı planlıyorum.
Fotoğraf makineli olana ise yapmam gerekenleri sınav tarihlerimi vesayre yazacağım.
Okul açıldığında bloguma ders çalışma hallerimi ekleyeceğim, böylelikle motivasyonumuzun artabileceğini düşünüyorum. Ben ne zaman bu tarz fotoğraflara baksam hevesleniyorum çünkü.
Bu arada dün Sarah Jio'nun Yağmur Sonrası adlı kitabını bitirdim, oldukça etkilendiğim bir kitap oldu.Akıcı ve güzel bir hikayeydi benim açımdan.Okumayı düşünen varsa beklemesin derim :)
Bu postta paylaşacaklarım bu şekilde, bir sonraki postta görüşmek üzere hoşçakalın!

3 Ağustos 2015 Pazartesi

Cunda Adası

Herkese merhaba!!
Son yazımda yeni postun Efes üzerine olacağını söylemiştim ancak fotoğraflarıma baktığımda bir post için yeterli olmadıklarına karar verdim.
Ben de bol fotoğraflı Cunda postuyla ses vereyim dedim! :)
Cunda benim her yaz mutlaka gittiğim ve gerçekten çok sevdiğim bir ada.Birkaç hafta önce de ailemle ordaydım, sürekli gitmem fotoğraf çekmeme engel değil diyerek fotoğraflarımı paylaşıyorum:)


 Her yıl olduğu gibi adaya varır varmaz tabi ki Taş Kahve'ye oturduk.Taş Kahve
damla sakızlı kahvesi ve donudrmasıyla ünlü eski bir kahve.


Taş Kahve'den ayrıldıktan sonra da Karadeniz Pastanesi'ne uğrayarak lezzetli limonatasından içtik.


Karadeniz Pastanesi'nin miniklere özel limonata sunumu :)




Rum evlerinin bulunduğu sokaklarda dolaştıktan sonra mükemmel bir manzaraya sahip olan Rahmi Koç Müzesi Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı'nı ziyaret ettik.Kitapların bulunduğu kütüphaneden çıktığınızda manzaraya karşı oturup bir şeyler içebileceğiniz masalar bulunuyor.



Bu postta paylaşacaklarım bu şekilde, umarım fotoğrafları beğenmişsinizdir.Şimdilik hoşçakalın!